3 Mayıs 2009 Pazar

Bir Gece Yürüken


Sokağın başında durmuş elleri cebinde bekliyorken rastladım…
Belliydi bedeninin üşümediği,ruhunda vardı bir buz kütlesi
Gözlerinden esen rüzgardan anladım…
Ankara yine soğuktu bahar gelmesine rağmen
Anlamadım bu şehri, nedendir bir türlü kıştan ayrılamadığını
Anlamadım gitti…
Evime dönerken rastladım ona, birini bekliyormuş gibi durdum
Bilmiyorum neden ama belliydi, geçenler bir şey anlatmak istiyor
Ama yutkunuyordu içine doğru, zifiri ve ıslak…
Neden durdun demedim kendime,çünkü hatırlıyordum bu resmi
İstanbullu yıllarımdan bir andı ifadesi…
Yok yok, sadece bu değildi beni bekleten, bir de eskiye dair bir hatırımın başrollerindendi..
Sarıldık uzun uzun,ne ettiysem gelmedi..
Bırakmış kendini üstüne üstüne gelen hayatın derdinden…
Bir gün ansızın çıkıvermiş evden ve hiç kimse de dur dememiş
O günden beri kendini hangi şehirde bulursa, dünyası durduğu bir sokak başıymış..
Öyle de gururlu ki, bir selamını alır dostundan bir de özlediği günlerin hikayesini
Hoş, elimi cebime atsam da olmazdı ya bir şeye derman
Bir de ben yutkundum ve öylece kaldı boğazımda…
Ey dost,
Bilirim görmeyeceksin bu satırları ama hepsi sana dair
Yutkunsam ölürüm,çıkarsam kan bulanır dünyaya
Günler önce dilime dolanmıştı “bena hol” ve tebessüm olmuştu ben de
Zaza dilinde “her şey güzel olacak” anlamındaydı bu cümleler
Ayrılırken kulağına söylediğim son sözlerim belki de sana
Ama şimdi ben ne kadar inanıyorum buna muamma…
….

Tutunmak gerek tutunmak !Otobüsteki yolcular gibi değilAnnene sarılırcasına tutunmak !15 inde parayla,25 inde umutla tanışmak değil hayat aslındaOjesiz eller,masum bakışlar arasında açlığı tatmak değilBinmek gibi değil son model arabana Son ekmeğini bölüp paylaşmakTutunmak gerek tutunmakBıraktıracaklarını bile bile tutunmak hayata…

(Ankara sokaklarında bir dosta selam… 04.05.2009)