24 Ocak 2009 Cumartesi

Sen İstanbul Kokardın...


Martıların gözlerinden dinledim

İstanbul'un boğazı yanmış dün gece

Yıldızlar şahitlik etmiş güya suçlu benmişim

Oysa CAN!

Yemin olsun yanağımdan süzülen denize

Ben bu şehre yüreğimi içirmedim

Göklerden hicran yağdı İstanbullu bir geceydi

Yere düşen her damlanın yüreğinde sen vardın...

İsmin dudaklarımda idamlık bilmeceydi

Yalansa kahrolayım sen İstanbul kokardın

Sevda dediğin gülüm

Bir busedir dudağımda

Bıçak gibi,yasak gibi,kan gibi

Utanır ölüm isterdi ölüm

Hayata rest çekip ağladığımda

Korkak gibi,tutsak gibi,yaşanmamış an gibi

Ben lâl olmuş bülbülüm

Sen deli gülsün bağımda

Toprak gibi,yaprak gibi,candan özge can gibi

Kuş uçmaz kervan geçmez dağımda

Gâh aşkı yağan kar tanesi

Gâh Leyla tüten rüzgardın

Zambak gibi,leylak gibi,sigaramda duman gibi...

Sevdiceğim,sen İstanbul kokardın

Dayadım ondörtlüyü İstanbul'un şakağına

İstediğim gül içmekti gözlerinden bir yudum

Seni sordum gündüzlerce bu şehrin her sokağına

Söylemedi inat ettim,gece seni uyudum

Ben bir sana bir bu şehre gül dedim

Ayla toprak şahittir,şahittir denizle gece

Sensizken İstanbul'da bir kez olsun gülmedim

Yıllar kapımı çaldı ellerinde vur emri

Yokluğun var sen yoktun,ölüm geldi ölmedim

Ağladım,yüreğimde sen,sende divane İstanbul

Aşkından hatıra dedim gözyaşımı silmedim

Ben bir sana bir bu şehre gül dedim

Belki de can,ben gülleri bunun için çok sevdim...

Gözlerimden dökülen yaş denizi ıslatıyor

Sevda kilim,hasret nakış gönül derdi dokuyor

Çatlayası deli yürek SEN SEN diye atıyor

Oy gece gözlüm oy!

İstanbul seni, seni kokuyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder